17 Mayıs

Günün Önemi


  • 2010 - Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında patlama meydana geldi. 30 işçi göçük altında kaldı. 20 Mayıs 2010 tarihinde 28 işçinin cesedine ulaşıldı.
  • Yakışıklı müzisyen Kaan GERMİRLİ'nin doğum gününü en içten dileklerimiz ile kutlarız :)
  • Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü
  • Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü
  • 1928 - Türkiye Cumhuriyeti Hıfzısıhha Müessesesi kuruldu. (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu)
  • 2000 - Galatasaray UEFA Kupasını kazanarak Avrupa'da kupa kazanan ilk Türk futbol takımı unvanını aldı.

Günün Sözü


"Uçarken havayı kesen ve onun direncini hisseden kuş, bunu havasız (vakum) yerde daha iyi yapabileceği kanısına kapılabilir.” —Immanuel Kant

Günün Öyküsü


Büyük Selçuklu Sultanlığı döneminde İranın ufak bir şehrinde tek oğlu olan dul bir kadın yaşıyormuş. Dünyadaki hayatının sonuna gelmiş olduğunu hissedince oğlunu çağırmış ve ona şöyle demiş: "Çok güçlük içinde yaşadık, çünkü fakiriz; ama sana büyük bir zenginlik emanet ediyorum. Onu bana güçlü bir büyücü hediye etmişti. İçinde muazzam bir defineye ulaşmak için bütün gereken işaretler mevcut. Benim bunu okuyacak ne takatim ne de zamanım var. Şimdi onu sana emanet ediyorum. Talimatları uygula, çok zengin olacaksın!" Annesini kaybetmenin verdiği derin üzüntü geçtikten sonra oğul, o eski ve değerli büyük kitabı okumak üzere almış. Kitabın baş kısmında şöyle yazıyormuş: "Hazineye ulaşmak için sayfa atlamadan okuyunuz. Eğer hemen netice kısmına aktarsanız, kitap bir sihirle kendiliğinden yok olacak ve hazineye erişemeyeceksiniz." Bundan sonra ise uzak bir ülkede birikmiş olan zenginliğin miktarından bahsediliyormuş ve ayrıca, bu hazinenin bir mağarada çok iyi korunmakta olduğu da yazılıyormuş. İlk sayfalardaki Farsça metin bir yerde kesilmiş ve bundan sonrası Arapça devam ediyormuş. Kendini şimdiden zengin olarak görmekte olan genç, başkaları da bu sırrı öğrenip, üstelik de kendisine yanlış bilgi vererek hazineye sahip olmasınlar diye metni tercüme ettirmeye teşebbüs etmemiş. Onun yerine büyük bir ihtirasla Arapça öğrenmeye başlamış. Sonunda metni mükemmel şekilde okuyacak hale gelmiş. Fakat bir noktadan sonra kitap Çince devam ediyormuş. Sonra da başka lisanlar geliyormuş. Genç adam azimle ve sabırla bunların hepsini çalışmış. Bu arada yaşamak için gereken parayı da bu öğrenmiş olduğu lisanlardan temin etmeyi başarmış ve bir süre sonra da başkentin en iyi tercümanlarından biri olarak tanınmış. Böylece, bir zaman sonra hayatı toparlanmaya başlamış. Birçok lisanda yazılmış bir dolu sayfadan sonra kitapta bu hazinenin nasıl idare edilmesi gerektiğine dair talimatlar varmış. Buraya geldikten sonra genç adam istekli bir şekilde iktisat ve ticaret öğrenmiş; ayrıca hazineyi bir kere ele geçirdikten sonra aldatılmalara maruz kalmamak için kıymetli metallerin ve mücevherlerin, menkul eşyaların ve gayrimenkullerin değerlerini belirlemeyi de öğrenmiş. Bu arada daha iyi bir hayat sürdürebilmek için de, öğrendiklerini uyguluyormuş. Hatta onun çok lisan bilen ve maliyeden iyi anlayan biri olarak şöhreti saraya hatta krala kadar ulaşmış. Ona önceleri bazı ufak vazifeler tevdi eden kral, sonunda onu krallığın genel valisi olarak tayin etmiş. Bir çok önsözden sonra kitap sonuna doğru gereken daha teknik konular giriyor ve büyük kapı nasıl inşa edilir, vinç nasıl kurulur, mağaraya erişmek için bocurgat nasıl kurulur, büyük taş kapılar açılırken, büyük taş kütleler nasıl çıkartılır, yol yapımında yolları düzlemek için dolambaçlı yerler nasıl doldurulur ve buna benzer konuları anlatıyormuş. Bu sırrını asla hiç kimseyle paylaşmayı düşünmeyen ve dolayısıyla hiç kimseden yardım almayan o dul kadının oğlu, böylece bilgili ve sayılan bir kişi olmuş. Daha ssonra mühendislik ve şehir planlamacılığı çalışmış. Nihayet, kültürü çok takdir eden kral, onu vekili ve sarayın mimarı atamış ve derken sonunda vezirliğe ükseltmiş. Gerçekten tüm krallıkta onun kadar ilme yatkın, bizim Hazine Kitabı ı okuyacak kadar kabiliyetli bir kişi yokmuş. Artık son sayfaya gelmiş ve hatta bu son sayfayı okuyacağı aynı gün şahın kızı ile evlenecekmiş. En son yaprağı çevirip şu son cümleyi okumuş: "Bilmek en büyük hazinedir!"

Bizim Köşe


Ampulü icat eden Thomas Edison karanlıktan korkardı.

Günün Duası


BİR KISMI: 15-el-HİCR Hicr sûresi, 99 (doksandokuz) âyet olup 87'si Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Hicr, bir yer adıdır. 80-84. âyetlerde Hicr'den bahsedildiği için sûreye bu ad verilmiştir. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir. 2. İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler. 3. Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalaya dursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! 4. Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın. 5. Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez. 6. Dediler ki: "Ey kendisine Kur'an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!" 7. "Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin." 8. Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. 9. Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. 10. Andolsun, senden önceki milletler arasında da elçiler gönderdik. 11. Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi. 12. İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız. 13. Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar. 14. Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, 15. "Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır" derler. 16. Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. 17. Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.

Günün Sorusu


İki Nehir Anlamına Gelen, Fırat Ve Dicle Nehirleri Arasındaki Topraklara Daha Geniş Anlamda Sattülarabin İki Yakasında Ve İran Yaylasının Batı Eteğinde Bulunan Ülkelere Tarih Boyunca Verilen İsimdir.Uygarlıkların Merkezi Olmuş Ve Ev Sahipliği Yapmış Olan Bu Bölgenin Adı Nedir?